1994 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde bilinen yalnızca 1.755 çiftçi pazarı vardı. 2018 itibariyle 8.760 kişi vardı. İstikrarlı bir şekilde artan bu büyüme, çiftçi pazarlarının sadece gelişmekle kalmayıp aynı zamanda insanların daha fazlasını istediğinin de kanıtıdır.
Gıda girişimcilerinin ürünlerini çiftçi pazarlarında piyasaya sürdüğü biliniyor; fırıncılardan şekerleme imalatçılarına ve zanaatkar reçel üreticilerine kadar herkes çiftçi pazarlarında satış yaparak işe başladı. Ürünlerinizi e-postayla göndermenizi kolaylaştıran Amazon ve Etsy gibi web siteleri var, ancak çiftçi pazarlarının kulaktan kulağa yayılma yetenekleri göz ardı edilmemelidir.
Aslında, bir stant düzenlemek gibi çevrimdışı çabalarınızı Twitter ve Facebook gibi çevrimiçi çabalarınızla eşleştirebilirsiniz. Sosyal medya, her türlü viral tanıtım alan çoğu küçük işletmede önemli bir faktör olmuştur.
Çiftçi Piyasası Promosyonu için Sosyal Medya Pazarlama İpuçları
Sosyal medyanızı çiftçi pazarlarındaki çevrimdışı varlığınıza bağlamak için aşağıdaki ipuçlarını kullanın:
Lansmandan Önce Buzz Oluşturun
Çiftçi pazarında ilk kez satış yapıyorsanız övünmeye başlayın. Paylaşılabilecek topluluk etkinliklerini başlatmak için Facebook, Yelp ve Meetup'ı kullanın. Çevrimiçi davetinizden bahseden herkese toplu indirim teklif edin.
Konum Güncellemeleri Ver
Müşterilere hangi çiftçi pazarı lokasyonlarında olduğunuzu bildirmek için Twitter ve Facebook'u kullanın. Gıda girişimcilerinin çoğu çiftçi pazarından çiftçi pazarına atladığından, hayranlar ve takipçilerin gerçek zamanlı güncellemeler olmadan gelişmeleri takip etmesi zor.
Instagram için Yüksek Kaliteli Resimler Çekin
Standınızda sergilenen gıda ürünlerinizin ağız sulandıran fotoğraflarını çekmek için Instagram'ı kullanın. Ayrıca Instagram'ın arkasından çıkın ve başka birisinin sizin kreasyonlarınızla fotoğrafınızı çekmesine izin verin.
Sosyal Medya Sayfalarınızı ve Web Sitenizi Tanıtın
Atıştırmalıklarınızı eve getirdiklerinde daha fazlasını isteyecekler, değil mi? Onlara her satın alma işleminde onlara nasıl iletişime geçeceklerini, Facebook URL'nizin ne olduğunu ve sizi Twitter'da nasıl takip edeceklerini anlatan bir eve götürme kartı verin (veya ürününüze bir çıkartma yapıştırın).
E-posta listenize anında kaydolmalarını sağlayacak bir iPad'i gösterim için ayarlamak gibi yapabileceğiniz birçok yaratıcı şey vardır.
Ambalajınızı Çekici Hale Getirin
İnsanlar fotoğraf çekmeyi ve paylaşmayı da severler, bu nedenle etiketlerinizin belirgin, net ve okunaklı olduğundan emin olun. Sattığınız her şeyi ismiyle, malzemeleriyle ve fiyat etiketiyle etiketleyin. İnsanlara organik, vegan olup olmadığınızı veya pestisitlerle çalışmayı da reddettiğinizi anlatan bir tabela yapın. Heck, @kullanıcı adınızı veya bir #başlık etiketi etiketinize.
Ürünlerinizi En İyi Şekilde Nasıl Kullanacağınıza İlişkin Öneri Yapın
Müşterilerinize ürünlerinizi nasıl kullanacakları hakkında fikir verin. Yemek blogcularının ilgisini çekmek istiyorsanız, gıda ürününüzü nasıl dahil edebileceğinize dair tarifler verin. Bu bağlamda yerel blog yazarlarına örnekler gönderin ve onları standınıza davet edin!
Fiyatlandırmada Tutarlı Olun
Müşterilerle pazarlık yaparak kendinizi eksik satmamaya çalışın; Fiyatın tamamını ödeyen son müşteri bundan memnun olmayacaktır. Fiyatlarınızı her zaman düşürebilirsiniz ama yükseltmek zordur! Sosyal medya, fiyatlarınızı çok hızlı bir şekilde halka açık hale getirebilir.
Sosyal ve Şahsen Varlığınızı Unutulmaz Hale Getirin
Gıda işi çok fazla ağızdan ağza pazarlama gerektirir ve trafik ve satış oluşturmak için aşağıdakilerin birleşiminden daha iyi bir araç yoktur: sosyal medya ve şahsen tatma. Sosyal konularda bilgili birkaç müşteriyi lezzetli ikramlarınız hakkında tweet atmaya ikna ettiğinizde, topluluk sadece sizin için gelmeye başlayacaktır.